Hazreti Mehdi (a.s.), 1400 seneyi aşkın bir süredir tüm İslâm âleminin büyük bir sevgi ve muhabbetle beklediği; her dönemde, yaşayan her Müslümanın, yanında olmayı istediği; Allah’ın çok büyük bir lütufla lütuflandırdığı ve çok şerefli bir görevle vazifelendirdiği mübarek bir şahıstır.
Peygamberimiz (s.a.v.), ‘İslâm ahlakının tüm dünyaya hâkim kılınması’ gibi, tüm İslâm âleminin hasretle beklediği dünyayı adeta cennete dönüştürecek büyük bir nimeti, Allah’ın, Hazreti Mehdi aleyhisselama nasip edeceğini bildirmiştir.
Zulüm gören, işkenceyle öldürülen insanlar, masum bebekler, bir ekmek alacak parası dahi olmayanlar, soğuk havada, bezden çadırlarda neredeyse sokakta yatanlar, hastalıklarını tedavi ettirecek para bulamayanlar veya ihtiyar ve güçsüz olmalarına rağmen hastane kapılarında saatlerce hatta günlerce tedavi sırası bekleyenler, sadece belli bir kabileye mensup oldukları için katledilenler, dinlerinden dolayı evlerinden, yurtlarından çıkartılan kadınlar, çocuklar ve yaşlılar, bir tarafta ardı arkası gelmeyen israf, diğer tarafta ise açlıktan ve bakımsızlıktan yok olan, ölüme terk edilen zavallı insanlar, sokağa atılan, kendi başının çaresine bakamayacak kadar küçük ve savunmasız çocuklar, ailesini geçindirebilmek için küçük yaşta okula gitmeyip, oyun oynamayıp çalışan veya dilenen çocuklar, her an hasımları tarafından öldürülme korkusuyla yaşayan insanlar…
Dünyada günümüzde yaşanan bütün sorunların tek bir nedeni vardır. Deccalin tüm dünyayı etkisi altına alması… Dünyada var olan bu sorunlara genel olarak bakıldığında, tüm bu olaylara sevgisizlik, nefret, kin, düşmanlık, çıkarcılık, bencillik, umursamazlık, acımasızlık gibi deccalin etkisiyle gelişen duyguların ve akılsızlığın neden olduğu görülür.
İşte Allah önce insanlara belayı, kötülüğü iyice gösterir ve deccalin bu oyununa izin vererek dünyada cehennemi yaşatır ki insanlar düşünsünler ve öğüt alsınlar. Ne var ki birçok kişi bulundukları durumdan kurtulmak için bir çaba harcamaları, İslâm Birliği’nin kurulması ve Hazreti Mehdi aleyhisselamın bir an önce zuhur etmesi için dua etmeleri gerektiğini unutmaktadır.
Dünyada Zenginlik ve Bolluk Olacaktır
Günümüzde yoksulluk sadece dünyanın belirli ülkelerini ilgilendiren bir problem olmaktan çıkmıştır. Köprü altında yatan, çöp karıştırarak yaşamını sürdüren, çok az bir para karşılığında hayatını tehlikeye atarak çalışmak zorunda kalan çocuklar, her türlü olumsuz koşula rağmen dışarıda yaşamak zorunda kalan evsizler, beslenme yetersizliğinden kaynaklanan çocuk ölümleri ve bunlar gibi yoksulluktan kaynaklanan daha pek çok problem bütün dünyanın gündeminde yer almaktadır.
Ancak Hazreti Mehdi aleyhisselamın zuhuru ile dünya üzerinde yoksul kimse kalmayacaktır. Hazreti Mehdi (a.s.) mal infak etmede çok cömert olacak, ihtiyacı olanlara karşı lütufkar ve şefkatli bir tavrı olacaktır: MEHDİ (A.S.) DAĞITIRKEN ÇOK CÖMERTTİR. FAKİRLERE MERHAMETLİ, TALEBELERİNE DİSİPLİNLİDİR. (Bişaretül Mustafa Şiatül Murtaza, El- Tabari, sayfa: 318) Onun zamanında büyük bir bolluk olacak malı hesapsız dağıtacak hatta, insanlar artık verilen malları kendilerinde olduğu için kabul etmeyecekler.
Hazreti Mehdi aleyhisselamın devrindeki bolluk ve zenginlik hadislerde şöyle bildiriliyor: ‘ÜMMETİMDEN MEHDİ ÇIKACAKTIR. ALLAH-U TEALA HAZRETLERİ, İNSANLARI ZENGİN KILMAK İÇİN ONU GÖNDERECEKTİR. O ZAMAN ÜMMETİM NİMETLENECEK, HAYVANLAR BOLLUK İÇİNDE VE ARZIN NEBATATI ÇOK FAZLA OLACAK, Hazreti MEHDİ (A.S.), İNSANLARA EŞİT ŞEKİLDE BOL BOL MAL DAĞITACAKTIR.’ (El-kavlu’l Muhatasar fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, Hadis no: 30)
Dünyada Adalet hâkim Olacaktır
Günümüzde toplumlarda çok büyük bir bozulma ve adaletsizlik hüküm sürmektedir. Fakat Hazreti Mehdi aleyhisselamın yeryüzü hâkimiyeti sırasında toplumun her kesiminde gerçek anlamda adalet, huzur ve güven dolu bir ortam olacaktır. Hazreti Mehdi aleyhisselamın eşi görülmemiş adaletinden hadislerde şu şekilde bahsedilmektedir: Hazreti Ali’den, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “KIYAMETİN KOPMASI İÇİN ZAMANDA SADECE BİR GÜNDEN BAŞKA VAKİT KALMAMIŞ DA OLSA ALLAH (C.C.) BENİM EHLİ BEYTİMDEN BİR ZATI GÖNDERECEK. YERYÜZÜ ZULÜMLE DOLDUĞU GİBİ, O YERYÜZÜNÜ adaletle dolduracak.” (Sünen-i Ebu Davud, 5/92)MEHDİ BENDENDİR, YERYÜZÜ ZULÜM VE İŞKENCE İLE DOLDUĞU GİBİ ONU DOĞRULUK VE ADALETLE DOLDURUR. (Sünen-i Ebu Davut, 5/93)
Dünyada Barış, Güvenlik ve Huzur hâkim Olacaktır
Günümüzde dünyanın her yerinde etnik ve siyasi sorunlar, iç savaşlar, çatışmalar, derin anlaşmazlıklar ve ihtilaflar vardır. Peygamberimiz (s.a.v.), hadislerinde ahir zamanda yaşanacak bu ortamı şöyle tarif etmektedir: “… Sonunda da BELALAR, FİTNELER VE HOŞLANMAYACAĞINIZ BİRÇOK KÖTÜ İŞLER İSABET EDECEKTİR. Arka arkaya öyle fitneler gelir ki, sonra gelen gittikçe daha büyük olduğu için önce geleni ince ve hafif bırakır.” (İmam Şa’rani, Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 394-395, no. 733)
Ancak yine Peygamberimiz (s.a.v.)’in müjdelerine göre, bu korku ve şiddet dolu karanlık dönemin ardından Yüce Allah Hazreti Mehdi (a.s.) vesilesiyle tüm insanlığı büyük bir kurtuluşa ulaştıracaktır. Yeryüzündeki tüm fitneler, savaşlar, katliamlar, terör, şiddet ve anarşi eylemleri son bulacak; yerini aydınlık, barış ve huzur dolu bir döneme bırakacaktır.
Doğal Afetler Hazreti Mehdi aleyhisselamın Zuhur Etmesi ile Son Bulacaktır
İçinde bulunduğumuz yıllarda doğal afetlerin sayısının ve şiddetinin artması bilim adamlarının oldukça ilgisini çekmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalar, doğal afetlerin sayısının ve sıklığının artışının, dünyanın manyetik alanının değişimi ve yerin çekirdeğinin yalpalanma hızının artması ile bağlantılı olduğunu göstermektedir. Bilimsel olarak kanıtlanan bu gerçek, görünen sebeplerdendir.
Ancak aslında dünya, sıkıntısını ve huzursuzluğunu çeşitli doğal afetlerle dile getiren canlı bir varlıktır. Bu afetler de, Allah’ın Dünyaya emrettiği bir sırdır. Allah son yıllarda kadrini ve kudretinin gücünü hatırlatmak ve insanları düşündürmek için dünyada bu hayret verici olayları meydana getirmektedir. Doğal afetler Allah’ın ince sanatına bir örnektir.
Allah Hz Mehdi aleyhisselamın zuhuruna kadar bu tür daha pek çok olayı şiddetlerini arttırarak devam ettirecektir (Doğrusunu Allah bilir). Zaten bilimsel açıklamalar da bu yöndedir. Ancak Hazreti Mehdi aleyhisselamın aleni zuhuruyla birlikte dünyadaki bu olaylar da Allah’ın dilemesiyle sükut bulacaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu gerçeği bir hadisinde şöyle müjdelemiştir: “TOZLU, DUMANLI KARANLIK BİR FİTNE GÖRÜLECEK, BUNU DİĞERLERİ TAKİB EDECEK, TA Kİ EHLİ BEYTİMDEN KENDİSİNE MEHDİ DENİLEN BİR ZAT ÇIKINCAYA KADAR. Şayet ona yetişirsen, ona tabi ol ve hidayete erenlerden ol.” (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 26)
Dünyaya Kalite ve Estetik hâkim Olacak, Her Yer Sanat Yapıları ile Donatılacaktır
Cennetteki ortamın, “Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.” (İnsan Suresi, 20) ayetinde haber verildiği gibi bir benzeri de Hazreti Mehdi (a.s.) devrinde yaşanacak, hayatın her anına bolluk, zenginlik, güzellik ilerleme hâkim olacak, sanata büyük önem verilecektir. Tüm insanlar bu konuda yoğun olarak teşvik edilecek, estetik ve sanata olan eğilim çok artacaktır. Bütün İslâm âlemine sanatçı bir ruh hâkim olacak, sanatta çok büyük ilerlemeler kaydedilecektir. Bu konudaki bir hadis şöyledir: Kıyam edecek (Kâim) olan Hazreti Mehdi (a.s.), Ali’nin soyundandır. O BU YERYÜZÜNÜ, YERYÜZÜNDEN BAŞKA BİR HALE GETİRECEKTİR… (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 169)
Toplumun her kesiminde, herkes son derece şık ve bakımlı olacak, hep güzellikle karşılaşılacaktır. İnsanların ahlakları gibi, yaşadıkları yerler, bahçeleri, evlerinin dekorasyonu, kıyafetleri, dinledikleri müzik, eğlence şekilleri, tiyatroları, resimleri, sohbetleri de güzelleşecektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisinde Hazreti Mehdi (a.s.) zamanında yaşanacak bu güzel ortamı şöyle tarif etmiştir: ÂLEMDE VİRAN BİR YER KALMAYACAK VE Hazreti MEHDİ (A.S.) HER YERİ ONARACAK, ABAD (MAMUR VE ŞEN) EDECEK. (El Mehdiyy-il Mev’ud, c:1, sf. 264)
Herkes Neşeli ve Mutlu Olacaktır
Hazreti Mehdi (a.s.) devrinde yokluk ve açlık tamamen ortadan kalkacak, her türlü ürün ve mal bolluğu olacak, haksızlıklar ve zulümler sona erecek, yeryüzüne adalet tam anlamıyla hâkim olacak, anlaşmazlıklar, şiddet ve çatışmalar son bulacak, barış, huzur ve güvenlik temin edilecek, teknolojik gelişmeler doruğa ulaşacak ve insanlar tüm bu teknolojik gelişmelerden en güzel şekilde faydalanacaklardır. Kuran ahlakının gereği olarak insanların devlete ve onun birimlerine tam itaatli olmalarıyla toplumda huzur ve sükunetle insanlar özledikleri neşe ve mutluluğa kavuşacaklardır.
İnsanlar Hazreti Mehdi (a.s.) devrinde yaşamlarından o kadar memnun olacaklar ki, bir hadiste yer aldığı gibi, bu güzelliklerden daha fazla yararlanmak için Allah’tan ömürlerinin uzatılmasını isteyeceklerdir. Hadiste şu şekilde bildirilmiştir: … KÜÇÜKLER KEŞKE BEN BÜYÜK OLSAYDIM, BÜYÜKLER DE KEŞKE BEN KÜÇÜK OLSAYDIM DİYE TEMENNİ EDERLER… İyi insanların iyiliği artar, kötülere karşı bile iyilik yapılır.” (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 17)
Sevgi Tüm Dünyaya hâkim Olacaktır
Hazreti Mehdi (a.s.), hoşgörü, sabır, merhamet ve sevgiyle insanları sürekli olarak Allah’a bir ve tek olarak iman etmeye davet edecek, onları Kuran ahlakını ve sünneti yaşamaya çağıracaktır. İslâm ahlakının dünyaya hâkimiyeti ile oluşacak sevgi ortamı hadislerde şu şekilde haber verilmektedir: (Hazreti Mehdi aleyhisselamın) Zamanında NE BİR KİMSE UYKUSUNDAN UYANDIRILACAK, NE DE BİR KİMSENİN BURNU KANAYACAKTIR. (El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 42) Hadislerde de belirtildiği gibi Hazreti Mehdi (a.s.) tüm dünyaya İslâm ahlakını barış yoluyla hâkim kılacak, savaş ve şiddetten kaçınacak, herkese sevgi ve şefkatle yaklaşacaktır. Hazreti Mehdi aleyhisselamın izleyeceği yol dünya çapında büyük bir kültürel atılımla insanların İslâm ahlakına yöneltilmesi olacaktır.
Kuran Ahlakı Tüm Dünyaya hâkim Olacaktır
Peygamberimiz (s.a.v.)’in ve sahabelerin vefatından sonra dinin içine Kuran ile taban tabana zıt hurafeler, ibadet şekilleri sokulmuş, Resulullah (s.a.v.) adına hadisler, hükümler uydurulmuştur. Ve bunların birçoğu günümüze kadar gelmiştir. Yüzyıllar süren bu süreç içinde samimi Müslümanlar bunları elden geldiğince ayıklayarak, dinin aslını ayakta tutmaya çalıştılarsa da, bugün İslâm adına ortaya atılan birçok konunun Kuran’da yerinin olmadığı açık bir gerçektir. Hiç şüphesiz neyin din ahlakına uygun olup neyin olmadığı konusunda başvurulabilecek kaynak Kuran’dır. Dolayısıyla Hazreti Mehdi (a.s.) zamanında dine sonradan ilave edilmiş hurafeler Kuran ölçü alınarak, birer birer uygulamadan kaldırılacaktır.
Bi’dat hiç kalmayacak ve dinin gerekleri aynı Peygamberimiz (s.a.v.) zamanındaki gibi yerine getirilecektir, gerçek din anlayışının ortaya çıkmasıyla bu konuda da müthiş bir kalite hâkim olacaktır: İNSANLAR KURAN’I KENDİ NEFİSLERİNE GÖRE YORUMLADIKLARI ZAMAN Hazreti MEHDİ (A.S.) ONLARIN DÜŞÜNCELERİNİ KURAN’A DOĞRU YÖNLENDİRİP ONU KURAN’IN GERÇEKLERİNİN HİZMETİNE SUNACAK. SONRA SİZE KİTAB VE SÜNNETİN NASIL UNUTULDUĞUNU GÖSTERECEK VE ONUN CANLI ANLAMLARINI İHYA EDECEK. (Nehcü’l Belağa, Hutbe 134)
Hazreti MEHDİ (A.S.) VESİLESİYLE CENNET BENZERİ BİR ORTAM TÜM DÜNYAYA HÂKİM OLACAKTIR
Yüce Rabbimiz Kuran’da müminlerin asıl yurdunun cennet olduğunu bildirir. Hazreti Mehdi (a.s.) Kuran ahlakına uygun yaşadığı ve insanları da bu yönde eğittiği için o dönemdeki her türlü estetik kavramı, cennete göre şekillenecektir.