Mehdi hapsedilecek ve bu sebeple insanların gözünden uzun bir süre kaybolacaktır. Bu onun çıkışındaki EN BÜYÜK ve SON alamet olacaktır.
Ebi Abdullah Hüseyin bin Ali’den rivayet edildi:
MEHDİ 2 KEZ İNSANLARIN GÖZÜNDEN KAYBOLACAKTIR.
Bir seferinde o kadar uzun bir zaman görülmeyecek ki, kimisi onun öldüğünü, kimisi de bırakıp gittiğini zannedecek…
Bu hadis, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman isimli kitabın Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunan el yazılı bir nüshasında mevcuttur.
Bu hadis ile, Mehdi’nin 2 kez insanlardan ayrı kalacağı bildirilmiştir. Yani insanların gözünden uzak bir konumda olacaktır.
AL-İ MUHAMMED’İN KAİM’İNİN (HZ. MEHDİ’NİN) İKİ GAYBETİ (HAPİS DÖNEMİ) VARDIR. BİRİSİ DİĞERİNDEN DAHA UZUNDUR…_
(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 199)_
“Bu kıyamın sahibinin (Hz. Mehdinin) iki gaybeti vardır. BİR GAYBETİ (hapiste kaldığı dönem) O KADAR UZAYACAK Kİ şöyle diyecekler: Öldü. Bazıları diyecek ki: Öldürüldü. Bazıları diyecek ki: Gitti…_
(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 198)_
Mehdi’nin gaybetleri muhteliftir. İlk gaybetinde insanlara zaman zaman görünecek, zaman zaman kaybolacak, birinci gaybeti böyle devam edecektir. Muhtemelen bu çeşitli tutukluluk halleri şeklinde olacaktır. İkinci gaybeti ise uzunca ve kesintisiz olacaktır. Bu da uzun bir mahkumiyete ve sürgüne işaret etmektedir.
“Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır Aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Bu GAYBETİN (Mehdi’nin) sahibinde dört peygamberin sünneti vardır:… Dedim ki: “Hz. Yusuf’un sünneti nedir?” Buyurdu ki: “Zindan ve gaybet.”…
(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 190)
Bu rivayette mahkumiyete açıkça işaret edilmektedir.
Benim Ehl-i Beytim (Peygamber Efendimiz (sav)’in Hz. Mehdi dahil tüm torunları) muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve SÜRGÜNE uğrayacaktır.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 14) (Kütüb-ü Sitte Muhtasarı, c.17, s. 556)
Bu rivayette de açıkça sürgüne işaret edilmektedir.
Allah bir ayetinde bu durumu şöyle bildirir:
Hani o inkar edenler, seni tutuklamak ya da öldürmek veya SÜRGÜN ETMEK amacıyla, tuzak kuruyorlardı… (Enfal Suresi, 30)
Ahir zamanda İslam ahlakının insanlar arasında yaygınlaşması için mücadele eden Mehdi’nin, böyle bir görev üstlenmişken kendi isteğiyle insanlardan ayrılmayacağı açıktır. Dolayısıyla Mehdi’nin insanlardan uzak kalmasının, kendi iradesi dışında zorla hapsedilmesiyle gerçekleşeceği anlaşılmaktadır.
Peygamberimiz (sav) , Hz Mehdi’yi bu yüzden “GAİB”, yani “kaybalon, hapsedilen, hapsedimek suretiyle insanların gözünden kaybolan” demiştir. Bu yüzden Hz. Mehdinin lakabı ve isimlerinden biri “GAİB” dir.
Kuran’daki Yusuf Suresi’nde de Hz. Mehdi’nin bu kayboluşuna işaret edilmektedir. Yusuf aleyhisselam da Mehdi gibi, biri kısa diğeri uzun süre iki defa insanların gözünden kaybolmuştur. Birincide, Yusuf (a.s.) kuyuya bırakılmış, kısa bir süre sonra oradan geçen kafile onu oradan çıkarmış, ikincide ise haksız yere zindana atılmış, uzun bir müddet orada kalmıştır. Fakat sonradan masumluğu anlaşılarak, zindandan da çıkartılmıştır.
Nitekim onu götürdükleri ve kuyunun derinliklerine atmaya topluca davrandıkları zaman, Biz ona (şöyle) vahyettik: “Andolsun, sen onlara kendileri, farkında değilken bu yaptıklarını haber vereceksin__.”
(Yusuf Suresi, 15)Sonra onlarda (Yusuf’un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, MUTLAKA ONU BELLİ BİR VAKTE KADAR ZİNDANA ATMAK (GÖRÜŞÜ) AĞIR BASTI. (Yusuf Suresi, 35)
“… Her ümmet, kendi elçilerini (susturmak için) yakalamaya yeltendi. Hakkı, onunla yürürlükten kaldırmak için, ‘batıla-dayanarak’ mücadeleye giriştiler…” (Mümin Suresi, 5)
MEHDİ’NİN KAYBOLUŞUNDA
(HAPİS DÖNEMİNDE)
İNSANLARIN DURUMU
Hadislerde Hz. Mehdi’nin ikinci kayboluşu (hapis dönemi) sırasında İslam toplumunun içinde bulunacağı durum detaylı olarak tarif edilmektedir. Bu dönemde Müslümanlar çok büyük zorluklarla karşılaşacak; saldırılar, katliamlar ve belalar insanların İslam ahlakına yönelmelerine vesile olacaktır.
… Belalar çoğalacak, halkı öyle ölüm ve katliamlar saracak ki Allah’ın ve Resulullah’ın haremine sığınacaklar. İşte sadece o zamanda (Hz. Mehdi) zuhur edecektir.
**
(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 199)
**
Bir diğer hadiste ise Hz. Mehdi’nin ikinci kayboluşu sırasında Müslümanların çok büyük zorluklarla karşılaşacakları, ancak tüm bu zorluklara rağmen, dinlerini büyük bir şevk ve coşkuyla yaşayacakları, hiçbir zorluğun onları dinlerini yaşamaktan alıkoymayacağına işaret edilmektedir:
_“Bu işin sahibi (Hz. Mehdi) gaybete (hapis dönemi) çekilecektir. O zamanda dine sarılmak isteyen, tıpkı elindeki dikenli dalı dikenlerine aldırış etmeden eliyle onu çekerek koparmak isteyen gibidir.”
_
(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 196)
Hz. Mehdi’nin gaybet (hapis) döneminde insanların bu mübarek şahsın ilminden, imanından ve tebliğinden istifade etmeye devam edeceklerine hadiste şu şekilde dikkat çekilmektedir:
Hz. Peygamber Efendimiz’e (sav) “Gaybet (hapis) döneminde Hz. Mehdi’nin varlığının ne gibi faydası olacaktır” şeklinde yöneltilen bir soruya şöyle cevap verdiler:
“Beni peygamber olarak gönderen Allah’a andolsun ki, İNSANLAR GAYBET (HAPİS) DÖNEMİNDE, BULUTLARIN ARKASINDA KALAN GÜNEŞTEN FAYDALANDIKLARI GİBİ ONDAN FAYDALANIRLAR.” .”
(İhticac, s.263; Biharu”l-Envar, c.52, s.92.)
MEHDİ’NİN KAYBOLUŞUNDA (HAPİS DÖNEMİNDE)
TALEBELERİNİN DURUMU
Hadislerde Hz. Mehdi’nin ikinci kez kayboluşu (hapis dönemi) boyunca bu kutlu şahsın talebelerinin karşılaşacağı zorluklardan da bahsedilmektedir. Bu dönemde kalplerinde hastalık olanlar, zayıf imana sahip olanlar, imansız olanlar ortaya çıkacak, bu temiz topluluktan ayrılacaklardır. Tarih boyunca iman zaafı içinde olan kişiler her zaman için bu gibi zorluk anlarında ortaya çıkmışlar ve mümin topluluklarını bırakarak kaçmışlardır. Söz konusu aşağılık kişilikteki insanlar demirden pasın yokolması gibi Hz. Mehdi’nin topluluğunu da temizlerler. Bu konuyla ilgili hadislerden bazıları şu şekildedir:
“… Onun (Hz. Mehdi’nin) gaybet dönemi (hapis dönemi) olacaktır. Bu dönemde ümmetten birçoğu dalâlete düşecektir (hak yoldan sapacaktır)…”
(Uyun’ül-Ahbar, c. 1, s. 287; Bihar’ul-Envar, c. 51, s. 72)
“Onun (Hz. Mehdi’nin) uzun bir gaybeti (hapis dönemi) olacaktır ki, bir takım insanlar bu dönemde imanlarını kaybedecek…
(Kifayet’ül Eser, İlzam-ün Nasib, c.1, s. 98)
Allah Kuran’da münafıkların ve kalplerinde hastalık bulunanların durumunu şöyle bildirir:
Hani onlar, size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, yürekler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Allah hakkında (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz. İşte orada, iman edenler, sınanmış ve şiddetli bir sarsıntıyla sarsıntıya uğratılmışlardı. Hani, münafık olanlar ve kalplerinde hastalık bulunanlar: “Allah ve Resulü, bize boş bir aldanıştan başka bir şey vadetmedi” diyorlardı. (Ahzap Suresi, 10-12)
İnsanlardan öyleleri vardır ki: “Biz Allah’a ve ahiret gününe iman ettik” derler; oysa inanmış değillerdir. (Sözde) Allah’ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatıyorlarlar ve şuurunda değiller. Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azab vardır.
(Bakara Suresi, 8-10)
Kalplerinde hastalık olanlar Hz. Mehdi’nin temiz cemaatinin içinden ayrılırken, Hz. Mehdi’nin sadık talebelerinin imanları daha da güçlenecek, sadakatle Allah’ın dinine daha da sarılacaklardır.
**(Hz. Mehdi’nin) Bir gaybeti (hapiste kaldığı dönem) o kadar uzayacak ki şöyle diyecekler: “Öldü.” Bazıları diyecek ki: “Öldürüldü.” Bazıları diyecek ki: “Gitti.” Onun (Hz. Mehdi’nin) EMRİNİ KABULLENEN ASHABINDAN (talebelerinden) ÇOK AZI GERİDE (SAĞLAM) KALACAKTIR.
_**(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 198)_
“Onun (Hz. Mehdi’nin) uzun bir gaybeti (hapis dönemi) olacaktır ki, birtakım insanlar bu dönemde imanlarını kaybedecek**… DİĞER BİR GRUBU İSE (TALEBELERİ) İMANLARINI KORUYACAKLARDIR…”
**(Kifayet’ül Eser, İlzam-ün Nasib, c.1, s. 98)
HZ. MEHDİ’NİN TALEBELERİNİN BAZI ÖZELLİKLERİ:
ALLAH’IN HAS KULLARIDIR.
(Kıyamet Alametleri)
Onların kalbleri demir gibidir ve onlar gündüz aslan gece de abiddirler.
(Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, 57)
Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır.
(Ramuz el-Ehadis, 1/153)
Allah yolunda hiçbir kınayanın kınamasından korkmayan seçkin müslümanlardır.
(Sünen-i Ibni Mace, 10/259)
(Mehdi’nin) dostları yiğit, şecaatli, salih, imanlı kişilerdir, ona itaatte gayretlidirler. Nereye ve hangi işe yönelseler mutlaka zafere ulaşırlar… (Bihar’ul-Envar, c.52, s.279 ve c.53, s.12 İkmal’ud- Din, c.2, s.367)
MEHDİ’NİN TALEBELERİ SAYICA AZ, ANCAK MANEN BİR ORDU KADAR KUVVETLİ OLACAKLARDIR
Bu (Mehdi’nin) vazife(si)nin istinad ettiği (dayandığı) kuvvet ve manevi ordusu, yalnız ihlas ve sadakat ve tesanüd (dayanışma) sıfatlarına tam sahip olan bir kısım şakirdlerdir (öğrencilerdir). Ne kadar da az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvvetli ve kıymetli sayılırlar. (Emirdağ Lahikası, 259)
Bediüzaman Said Nursi, Mehdi’nin talebelerinin sayılarının az olacağını ancak bu kişilerin her birinin manen çok güçlü olacaklarını belirtmiştir. Peygamberimiz (sav) de hadislerinde Mehdi cemaatinin bu önemli özelliğini şöyle haber vermiştir:
Sayıları Bedir Ashabı (313) kadardır. Evvelkiler onları geçmediği gibi, sonrakiler de onlara yetişemezler. Onların sayıları Talud ile nehri geçenler kadardır. (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-i Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57)
Bedir savaşındaki askerler gibi 313 kişinin kumandasını elinde tutarak etrafa meydan okuyacak. Çünkü bu 313 kişi gece abid (çok ibadet eden kimse) gündüz kahraman niteliğini taşımaktadırlar. (Kıyamet Alametleri, s. 169)
Aralarında kadınların da bulunduğu 314 kişilik bir grup oluştururlar. Onlar her zalime galip gelirler. Onların kalpleri demir gibidir ve onlar gündüz arslan, gece de abiddirler. Ne evvelkiler, ne de sonrakiler fedakarlıkta onlara yetişemez. (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57-68)
Hz. Mehdi’ye aralarında kadınların da bulunduğu 314 kişi biat edecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 25)
Hadislerde Mehdi’nin talebeleri “onların kalpleri demir gibidir ve onlar gündüz aslan gece abid (kul, köle gibi ibadet eden kimseler) gibidirlerler”, “kahraman niteliği taşımaktadırlar” ve “onlar her zalime galip gelirler” sözleriyle tanımlanmışlardır. Bu durum, onların Allah (cc)’a çok bağlı, samimi iman sahibi kimseler olmalarından kaynaklanmaktadır. BU GÜÇLÜ İMANLARINDAN DOLAYI MEHDİ’YE DE SARSILMAZ BİR SADAKATLE BAĞLANMIŞLARDIR. BU KUVVETLİ İMAN VE SADAKAT DE ONLARI İNŞAALLAH “MANEN BİR ORDU KADAR KUVVETLİ” HALE GETİRMEKTEDİR.
Onun (Mehdi’nin) gaybete çekildiği (hapsedildiği) dönemde bazı kavimler mürtet olacak (dinlerinden dönecek), bazıları ise dine bağlı kalacaktır; onlara eziyetler olacak ve onlara denilecek ki: ‘Eğer doğru söylüyorsanız, bu vaat ne zaman vuku bulacaktır?’ Biliniz ki, onun (Hz. Mehdi’nin) gaybetindeki (hapis dönemindeki) eziyetlere ve tekziplere sabretmek, Resulullah ile beraber cihad etmek gibidir.”_
(Uyun’ül-Ahbar, c.1, s.68)_
Hz. Mehdi’nin talebeleri, kalplerinde hastalık olan bazı kişilerin aralarından ayrılmalarından dolayı bir üzüntü duymazlar, hiç sarsılmadan fikri mücadelelerine devam ederler. Hadislerde ayrıca Hz. Mehdi’nin cemaatinin Allah’tan korkan son derece imanlı seçkin Müslümanlardan oluşacağı da bildirilmektedir.
Hz. Muaviye b. Kirra (r.a) dan rivayet edilmiştir:
Ümmetimden bir taife kıyamet koyuncaya kadar yardım görmekte devam eder. Kendilerini terk edenlerin ayrılmaları da onlara bir zarar vermez. (Ramuz El-Ehadis, 472 (Hakim’in Müstedrek’i)
HZ. MEHDİ’NİN BAZI ÖZELLİKLERİ
Hz. Mehdi Peygamberimiz (sav)’in soyundan, yani “seyyid” olacaktır. İsmi Peygamberimiz (sav)’in ismine benzeyecektir. Peygamberimiz (sav)’in adı Muhammed, soyadı Adnani’dir. Hz. Mehdi insanları Kuran’a ve Peygamberimiz (sav)’in sünnetine uymaya çağıracaktır.
“MEHDİ (AS) BENİM SOYUMDANDIR; İSMİ BENİM İSMİM VE KÜNYESİ BENİM KÜNYEM, ŞEKLİ BENİM ŞEKLİM, SÜNNET VE TAVRI BENİM SÜNNET VE TAVRIMDIR, halkı benim dinime teşvik ve Rabbimin kitabına (Kuran’a) davet eder. Ona (Mehdi’ye) itaat eden bana itaat etmiştir ve ona (Mehdi’ye) muhalefet eden bana muhalefet etmiştir, onun gaybetini inkâr eden beni inkâr etmiştir.”_
(İ’lam’ul-Vera, s.425)_
Hadislerde dikkat çekilen bir diğer husus ise, gaybet (hapis) döneminin Hz. Mehdi’nin gençliğine gençlik katacağı, gücünü ve kudretini artıracağı yönündedir:
Onun (Mehdi’nin) gaybetinde Allah Tealâ, ONUN (HZ. MEHDİ’NİN) ÖMRÜNÜ UZATACAK, SONRA KENDİ KUDRETİ İLE ONU KIRK YAŞINDAN DAHA GENÇ GÖRÜNÜMLÜ olarak aşikâr edecektir ve bu Allah’ın her şeye kadir olduğunun bilinmesi içindir.”_
(Kemal’üd-Din, c.1, s. 305)_
Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Hz. Mehdi’nin tüm hayatı boyunca çok büyük zorluklarla, sıkıntılarla karşılaşacağı, ancak bu zorlukların ardından Allah’ın kendisine çok büyük bir fetih ve hakimiyetle lütufta bulunacağı haber verilmektedir. Nitekim bir hadiste Neml Suresi’nin 62. ayetindeki “darda kalan” ifadesi hatırlatılmakta ve bu ayette, Hz. Mehdi’nin yaşayacağı zorluklara dair bir işaret bulunduğuna dikkat çekilmektedir:
Bu emrin sahibi (Hz. Mehdi) “darda kalan” kelimesi onun (Hz. Mehdi’nin) hakkındadır: “Yoksa darda kalana, dua ettiği zaman icabet eden ve kötülüğü gideren ve sizi yeryüzüne halife kılan mı hayırlı?”
(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 210)
HZ. MEHDİ, HZ. İSA İLE BİRLİKTE İSLAM AHLAKINI
YERYÜZÜNE HAKİM KILACAKTIR
Hz. Mehdi’nin, İslam ahlakının dünyaya hakim olması için fikri mücadele verdiği Darwinizm, materyalizm, ateizm gibi dinsiz ideolojileri temsil eden Deccaliyet’in dünya çapındaki taraftarlarının sayısı, çok daha fazla olduğu halde, Hz. İsa ve Hz. Mehdi’nin yanındaki az topluluk, Deccaliyet’i fikren mağlup edecek ve galip gelecektir. Böylece Allah’ın izniyle, Hz. Mehdi’nin yeniden ortaya çıkışıyla manevi önderliğinde İslam ahlakı tüm dünyaya hakim olacaktır.
Kuran’da İslam ahlakının yeryüzü hakimiyeti şöyle haber verilmiştir:
Ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor. Müşrikler istemese de, O, dini (İslam’ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O’dur. (Tevbe Suresi, 32-33)
Allah içinizden iman edenlere ve salih amelde bulunanlara vaadetmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, onları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir… (Nur Suresi, 55)
Andolsun, gönderilen kullarımıza (şu) sözümüz geçmiştir: Gerçekten onlar, muhakkak nusret (yardım ve zafer) bulacaklardır. Ve hiç şüphesiz; bizim ordularımız, üstün gelecek olanlar onlardır. (Saffat Suresi, 171-173)
Allah, yazmıştır: “Andolsun, ben galip geleceğim ve elçilerim de.” Gerçekten Allah, en büyük kuvvet sahibidir, güçlü ve üstün olandır. (Mücadele Suresi, 21)
“De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur.” (İsra Suresi, 81)
Onlar, Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, kendi nurunu tamamlayıcıdır; kafirler hoş görmese bile. Elçilerini hidayet ve hak din üzere gönderen O’dur. Öyle ki onu (hak din olan İslam’ı) bütün dinlere karşı üstün kılacaktır; müşrikler hoş görmese bile. (Saff Suresi, 8-9)
İnkar edenlerin, dinsizlerin dünya üzerinde büyük bir hakimiyet sağlamalarının ardından, Allah Hz. Mehdi’nin vesilesiyle İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılacaktır. Bu hakimiyet hadislerde de haber verilmektedir. Aşağıdaki hadiste inkarcıların yeryüzündeki hakimiyeti “yeryüzünün ölümü” olarak tarif edilirken, Hz. Mehdi’nin hakimiyeti “yeryüzünün canlanması, ihya edilmesi” olarak müjdelenmektedir:
… Hak üzere kıyam edecek olan odur (Mehdi’dir). YERYÜZÜ ÖLDÜKTEN SONRA (dinsizliğin yeryüzüne hakim olmasından sonra), ALLAH ONUN (MEHDİ) VASITASIYLA TEKRAR ONU (İslam ahlakını) İHYA EDECEKTİR (hakim kılacaktır) ve MÜŞRİKLER İSTEMESE DE ALLAH HAK DİNİ DİĞER DİNLERE MUZAFFER KILACAKTIR…_
(Uyun’ül-Ahbar, c.1, s.68)_
Aşağıdaki hadiste tüm bu zorlukların ardından, Hz. Mehdi’ye “müthiş bir fetih” verileceği tarif edilmektedir:
“Acele edenler helâk olur, (zuhur) yakındır diyenler kurtulur, KALENİN HİSARLARI GİBİ YERDE SABİTTİR, HÜZÜNDEN SONRA MÜTHİŞ BİR FETİH GELECEKTİR. “_
(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 229)_
KAYNAK:
- https://gaibolanmehdi.blogspot.com/
- https://mehdivealtincag.wordpress.com/